Ensel Blog

Sektörel , GELİŞMELER ve haberler

Sektör hakkındaki gelişmeleri ve haberleri buradan takip edebilirsiniz

Rüzgar Enerjisi

Neden Rüzgar Enerjisi

Toprak ve su yaşamak için gerekliyse enerjide kalkınmak için gereklidir. Türkiye yoğun bir biçimde ekonomik ve sosyal kalkınmasını tamamlamaya çalışıyor. Bu gayretleri hedefe ulaştıracak tek etken enerjidir. Ancak enerji sektörüne yakından baktığımızda hem birincil enerji kaynaklarına hem de elektrik enerjisine çok hızlı talep artışımız var. Birincil enerji kaynaklarının sağlanması bakımından %70’leri aşan bir oranda dışa bağımlı bir ülkeyiz. İkincil enerji olarak elektrik enerjisi üretiminde de dışa bağımlı olan kaynaklarımız yaklaşık %58 oranındadır. Dışa bağımlılık, hızlı talep artışı, yüksek yatırım gereksinimi enerji sektörümüzün önemli özellikleri olarak kendini gösteriyor.

Rüzgar gücünden elektrik üretimi, yaşanan teknolojik gelişmelere bağlı olarak ekonomik değer kazanması sadece enerji sektörüne değil aynı zamanda ekolojik dengenin de bozulmadan korunmasına da olumlu katkı sağlamaktadır. Çevre ve iklim değişikliği konusunda , dünya genel ısısının 2 derece daha artmaması için neler yapılması gerekir ve benzeri gibi teknik kriterler söz konusudur. Dolayısıyla, enerjide üretim kadar tasarrufta önemlidir. Enerjide % 70 dışa bağımlı olan ülkemizde, artan enerji arz talebini karşılamak üzere bir yandan enerji alanlarında yatırımlar yapılırken diğer yandan da enerji yoğunluğunu azaltmaya yönelik çözümlere yönelim artıyor.

Yıllık ortalama değerler esas alındığında, Türkiye’nin en iyi rüzgar kaynağı alanları kıyı şeritleri, yüksek bayırlar ve dağların tepesinde ya da açık alanların yakınında bulunmaktadır. Açık alan yakınlarındaki en şiddetli yıllık ortalama rüzgar hızları Türkiye’nin batı kıyıları boyunca, Marmara Denizi çevresinde ve Antakya yakınında küçük bir bölgede meydana gelmektedir. Orta şiddetteki rüzgar hızına sahip geniş bölgeler ve rüzgar gücü yoğunluğu Türkiye’nin orta kesimleri boyunca mevcuttur. Türkiye Rüzgar Santralleri Atlasına göre Marmara Bölgesinde; Balıkesir, İstanbul, Çanakkale, Ege Bölgesinde; İzmir, Manisa Doğu Akdeniz çevresinde Hatay Rüzgar Santrallerinin yoğun olarak yer aldığı illerdir.Yer seviyesinden 50 m yükseklikteki rüzgar potansiyelleri incelendiğinde Ege, Marmara ve Doğu Akdeniz bölgelerinin yüksek potansiyele sahip olduğu görülmektedir. 7 m/s’den büyük rüzgar hızları göz önüne alınarak Türkiye rüzgar enerjisi potansiyeli 48.000 MW olarak belirlenmiştir.

Ciddi anlamda rüzgar potansiyeli olan ülkemizde sadece rüzgar yatırımlarının değil rüzgar sanayisinin de gelişimine katkıda bulunmamız gerekir. Şuanda Türkiye, 11 GW mevcut proje stoku ve ulusal hedefi 2023 yıllında 20 GW olan rüzgar enerjisi kapasitesi ile Avrupa’daki en önemli rüzgar pazarıdır. Türkiye’nin kendi bölgesinde bir enerji üssü haline gelmiş olması, Türkiye’deki yatırım fırsatlarının şekillenmesinde önemli rol oynayacaktır.
Rüzgar gücünden elektrik üretimi, yaşanan teknolojik gelişmelere bağlı olarak ekonomik değer kazanması sadece enerji sektörüne değil aynı zamanda ekolojik dengenin de bozulmadan korunmasına olumlu katkı sağlamaktadır.

Rüzgar enerjisi santralleri ham madde sıkıntısı ve dışa bağımlı olmayan, doğaya ve insan sağlığına olumsuz etkisi olmayan ve kurulumunda arazi bakımından az yer gerektiren tesislerdir. Rüzgar enerjisi ile üretilen elektrik enerjisi, yenilenebilir enerji grubu içerisinde yer alarak Kyoto Protokolü uyarınca elektrik enerjisi ihracına ortam yaratmıştır.

Güneş Enerjisi

Güneş enerjisi , son yıllarda insanlar tarafından , devletin verdiği teşvikler den dolayı çok sorulur hale geldi. Özellikle güneş enerjisi ile elektrik üretip devlete satmak insanların daha çok ilgisini çekmektedir. Elektrik üretip satmak çok karlı bir iş.Çünkü devlet bu konuda çok ciddi destekler vermektedir.Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak elektrik üretmek çok kolay. Ama parası olana tabiki.

Ancak lisanssız elektrik ile ilgili özellikle de güneş enerjisi ile elektrik üretimi için bir çok kaynak vardır. Bu finansal kaynaklar ile yapacağınız yatırımı finanse edebilirsiniz. Uygulama açısından güneş enerjisi sistemleri birçok alanda kullanılmaktadır.

Enerji Verimliliği Nedir? Nasıl Artırılır?

Enerji  verimliliği,  binalarda  yaşam  standardı ve  hizmet  kalitesinin,  endüstriyel  işletmelerde  ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan, birim hizmet veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılmasıdır.

Enerji verimliliği iki şekilde gerçekleşir;

Doğrudan enerji verimli ev, araba ve cihazları kullanmak, alışkanlıkları ve günlük davranışları enerjiyi daha verimli kullanacak biçimde düzenlemek.

Dolaylı enerji verimliliği yöntemi olup; mevcut malların daha uzun süre kullanılmasını sağlayarak yeni malların üretimini azaltmak, enerji tüketimini minimize edecek biçimde yerleşim yerlerini düzenlemek, ekonomide doğrudan materyal tüketiminin olmadığı etkinliklere geçiş yapmak gibi önlemleri kapsıyor.

Enerji Kaynakları Tükeniyor

Bilindiği gibi, en önemli enerji kaynağı olan petrol ve kömür gibi fosil yakıtlar hızla tükeniyor. Bunun yanında, enerji  üretim ve tüketim  süreçlerinde  ortaya çıkan  sera  gazı  emisyonları  küresel  ısınma ve  iklim  değişikliğinin  en  önemli  nedenleri arasında. Bu iki etmen çevre için enerji verimliliğini gerekli kılarken, ülke olarak enerjimizin  %70‘ini  yurtdışından  döviz ödeyerek satın almamız ve evimizde ve ulaşım araçlarında kullandığımız enerjinin aile bütçesinin en önemli kalemlerinden olması enerji verimliliğinin ekonomik önemini gözler önüne seriyor.

Isıtma,  aydınlatma  ve  ulaşım  ihtiyaçlarımızı  karşılarken, elektrikli  ev eşyalarımızı kullanırken, kısacası günlük yaşantımızın her safhasında enerjiyi verimli kullanarak, ihtiyaçlarımızdan kısıtlama  yapmadan  aile bütçesine, ülke ekonomisine ve çevremizin korunmasına katkı  sağlamamız mümkün. 

Her Zamankinden Daha Verimli Makineler

General Electric, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerjiye yaptığı yatırımların yanı sıra, ürettiği makinelerde enerji verimliliğini her zaman en ön plana koyuyor. Dünya çapında kendi sınıfının en verimli uçak motorları, gaz ve rüzgar türbinlerini üreten GE, aynı zamanda operasyonel verimlilik için de çalışıyor.

General Electric’in geliştirdiği 9HA serisi gaz türbinleri, %60’a varan verimlilikleriyle bu boyutlarda ve bu dayanıklılıktaki en verimli gaz türbini olma özelliğini taşıyor.

General Electric, verimlilik için inovasyonun sınırlarını zorlamaktan da çekinmiyor. Şimdiye kadarki en farklı görünüme sahip GE rüzgar türbini ecoROTR, stratafom burnu sayesinde rüzgarı kanat uçlarına yönlendirerek ilk testlere göre sınıfındaki diğer türbinlere %3 daha verimli çalışıyor.

Üstelik bununla da bitmiyor. General Electric, endüstriyel internet çözümleri çalışmalarının bir parçası olarak geliştirdiği Predix Cloud bulut veri ortamı ile dünyadaki tüm akıllı makinelerin birbirleriyle anlık olarak haberleşerek çok daha verimli çalışmalarını hedefliyor. Kendinden kilometrelerce ötedeki rüzgar durumunu dakikalar öncesinde bilerek çalışmasını ve yönünü ona göre ayarlayacak bir rügar türbininin yaratacağı verimliliğin %20’yi bulması bekleniyor.